Kahvenin faydaları nelerdir sorusunu cevaplamak için hazırladığım bu yazımda size kahveye dair her ayrıntıyı aktaracağım. Online diyetisyen hizmeti verirken sıkça kahve içebilecek miyim? sorusuyla karşılaşıyorum. Bu sebeple bu yazımda diyet ve kahveye dair merak edilenleri sizler için cevaplıyorum.
Kahve, Coffea meyvelerinin (Coffea Arabica, Coffea canephora) kavrulmuş çekirdeklerinden yapılan popüler bir içecektir. Kafein ve klorojenik asit içerir. Kahvedeki kafein, merkezi sinir sistemini (CNS), kalbi ve kasları uyararak çalışır. Klorojenik asit, kan damarlarını ve vücudun kan şekerini ve metabolizmayı nasıl idare ettiğini etkiler.
İnsanlar genellikle zihinsel uyanıklığı artırmak için kahve içerler. Kahve ayrıca diyabet, kanser, kalp hastalığı, yüksek tansiyon, bunama ve diğer birçok durum için de kullanılır, ancak bu kullanımların çoğunu destekleyen iyi bir bilimsel kanıt yoktur. Kahveyi yeşil kahve, siyah çay ve yeşil çay gibi diğer kafein kaynaklarıyla karıştırmamak gerekiyor. Çünkü hepsinin özellikleri aynı değil.
Kahve, odak noktanızı ve enerji seviyenizi yükseltme yeteneğiyle bilinen sevilen bir içecektir. Gelin şimdi kahvenin faydaları hedefine giden yoldaki ayrıntıları inceleyelim.
İnsanlar kahveyi düşündüklerinde, genellikle bir enerji artışı sağlama yeteneğini düşünürler. Bununla birlikte, bazı araştırmalara göre, başka bazı önemli sağlık yararları da sunar. Bu tür faydalar, daha düşük karaciğer kanseri, tip 2 diyabet ve kalp yetmezliği riskini içerir.
Lezzet, diğer tüm kahve parametrelerini kapsayan bir terimdir. Kahvenin genel bir özetidir ve genellikle standart bir çizelgeye veya “tat çarkına” göre ölçülür.
Asitlik, bir kahveye ömrünü veren parlak ve kuru tattır. Algılanan asitlik, mutlaka bir kahvenin pH’ı ile ilişkili değildir, ancak kahvede bulunan asitlerin sonucu olduğuna inanılmaktadır. Asitlik, kırmızı şarap içerken dilinizin arka tarafında hissedilen kuru ama parlak hissine benzer.
Ağızda kalan tat, kahvenin yutulmasından sonra hissedilen histir.
Kahvenin aroması, demlemedeki karmaşık uçucu bileşikler karışımından kaynaklanmaktadır. Ayrıca sülfür bileşikleri de dahil olmak üzere yaklaşık 800 bileşiğin aromayı etkilediği tespit edilmiştir.
Kahvenin acılığı, ekşiliği ve burukluğunun tümü, kavurma prosedürlerinden ve çeşitli hidrokolloid, kafein ve çeşitli asit seviyelerinden etkilenir. Düşük seviyelerde acılık, asitliği maskelemeye yardımcı olur ve demlemeye başka bir olumlu boyut ekler. Bununla birlikte, yüksek seviyelerde, acı bileşikler, kahvede bulunan diğer bileşenleri bastırarak istenmeyen bir etki yaratır.
Kahvenin faydaları çeşidine göre farklılık gösterir. Dört ana kahve türü Arabica, Robusta, Excelsa ve Liberica’dır ve dördünün de tamamen farklı tat profilleri vardır.
En popüler ve bilinen kahve çekirdeklerinden biri olarak bilinen Arabica çekirdekleri, en çok üretilen çeşittir ve daha kaliteli çekirdek olarak kabul edilir. Aslında dünyada üretilen kahve çekirdeklerinin %60’ından fazlası Arabica çeşididir. Bu çekirdekler yüksek rakımlarda yetiştirilir ve sürekli yağış alan ve bol gölgeli bir alanda olması gerekir.
Belki de bunun dünyanın her yerinde görülen çeşitli kahve çekirdekleri olmasının sebeplerinden biri, ağaçların bakımının kolay olması, oldukça küçük olmaları ve budamalarının da kolay olmasıdır.
Bir sonraki kahve çekirdeği çeşidi, dünyada en çok üretilen ikinci kahve çekirdeği olan Robusta’dır. Adından da anlaşılacağı gibi, Robusta fasulyesi hem dayanıklıdır hem de çeşitli hastalıklara karşı bağışıktır. Bu tür kahve çekirdeği, düzensiz yağışlı sıcak bir iklimde en iyi şekilde büyür ve çeşitli rakımlarda da büyür. Arabica çekirdekleri ile karşılaştırıldığında, Robusta bitkisinde yetişenlerin içlerinde iki kat daha fazla kafein bulunur, bu da gerçek bir destek için mükemmel bir seçim oldukları ve daha sert bir lezzet sundukları anlamına gelir.
Bulunması en zor kahve çekirdeği türlerinden biri Liberica çekirdeğidir. Diğer çekirdeklerden daha büyüktürler ve dünyada düzensiz bir şekle sahip olduğu bilinen tek çekirdektir. Liberica çekirdeği aroması bakımından da benzersizdir.
Son zamanlarda Liberica ailesinin bir üyesi olarak sınıflandırılmış olmasına rağmen, Excelsa çekirdeği, Liberica kahve çekirdeği ile karşılaştırıldığında tat bakımından çok farklıdır. Çoğunlukla Güney Doğu Asya’da bulunur ve dünya kahvesinin sadece yaklaşık %7’sini oluşturur.
Kahvenin faydaları hakkında genel olarak önemli olan bilgiler şu şekildedir:
1. Genel anlamda sağlığa iyi gelir
2017’de yapılan bir çalışma, kahve içenlerin kahve içmeyen insanlardan daha fazla genel sağlık yararına sahip olabileceğini buldu. Analiz, çalışma süresi boyunca, kahve içenlerin herhangi bir nedenle erken ölme olasılığının %17 daha az olduğunu, kalp hastalığından ölme olasılığının %19 daha az olduğunu ve kahve içmeyenlere göre kansere yakalanma olasılığının %18 daha az olduğunu buldu.
2. Tip 2 diyabete karşı etkilidir
Çok sayıda çalışma, düzenli kahve tüketiminin Tip 2 diyabet geliştirme olasılığını azalttığını buldu. Bu, kafeinsiz ve yüksek oktanlı çeşitler için geçerlidir.
3. Nörolojik hastalıklara karşı etkilidir
Düzenli günlük kafein alımı Alzheimer hastalığının yanı sıra Parkinson hastalığının gelişme riskinin daha düşük olmasıyla bağlantılıdır.
4. Karaciğer hastalığı
Kahve, karaciğer hastalığı riski taşıyan kişilerde karaciğer sirozuna karşı koruma sağlamaktadır.
5.Kanser
Araştırmacılar, kahve içenlerin karaciğer kanseri ve kolorektal kanser riskinin daha düşük olduğunu bulmuşlardır.
6. Depresyon
Yine birçok çalışma kahvenin faydaları arasında depresyonu azaltma faktörü olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Kahvenin faydaları yanında kullanıma göre çeşitli zararları da vardır.
Kahve çoğu yetişkin için faydalı bir gıdadır. Günde 6 bardaktan fazla içmek, anksiyete veya ajitasyon gibi semptomlarla “kafeinizme” neden olur. Her gün çok fazla kahve içen kişilerin aynı etkileri elde etmek için daha fazla kahve içmesi gerekir. Ayrıca, aniden içmeyi bırakırlarsa, yoksunluk belirtileri geliştirecek kadar kahveye “bağımlı” hale gelebilirler.
Kafein içeren kahve uykusuzluğa, sinirliliğe ve huzursuzluğa, mide rahatsızlığına, mide bulantısına ve kusmaya, kalp ve solunum hızının artmasına ve diğer yan etkilere neden olur. Çok miktarda kahve tüketmek de baş ağrısı, endişe, ajitasyon, kulak çınlaması ve düzensiz kalp atışlarına neden olur.
Filtrelenmemiş kahve içmek total kolesterolü, düşük yoğunluklu lipoproteini (LDL) ve trigliserit adı verilen başka bir tür kan yağının seviyelerini artırır. Bu, kalp hastalığı geliştirme riskini artırır. Kahve filtreleri kullanmak, kolesterol üzerindeki bu etkileri azaltmaya yardımcı olur.
Diyet programları, tarifler veya size yardımcı olabileceğim herhangi bir şeyle ilgili sorularınız için lütfen benimle iletişime geçin.