Duygusal açlık durumunda tokluk hissedilmez ve sürekli atıştırma hissi olur. Ayrıca doygunluk hissi geldiğinde ise suçluluk veya pişmanlık hissi oluşur. Yani tekrar strese neden olur ve kısır bir döngüye dönüşür.
Olumsuz duygular (kaygı, endişe, stres, öfke, depresyon) yeme davranışlarınızı yönlendiriyorsa hissettiğiniz açlık ‘duygusal açlık’ olabilir. Bu durum, midenizde hissettiğiniz fiziksel açlık gibi değildir. Online diyet sürecinde dikkatle ele aldığımız bu konu hakkında ayrıntılara inelim.
Fiziksel açlık, gerçek açlıktır. Midede boşluk hissi olur. Kan şekeri düşer ve buna ek olarak fiziksel açlık belirli bir süreçte yavaş yavaş gelişir. Yiyecek yenildiğinde tokluk hissi oluşur. Sebze, meyve gibi sağlıklı besinlerle de açlık hissi giderilir. Besin tüketme tatmin olma duygusunu getirir. Yediklerinizden dolayı suçluluk hissi oluşmaz, yani bir gereklilik olarak yemeye dayanır.
Duygusal açlık durumunda yüksek karbonhidratlı, şekerli ve yağlı besinlere yönelim olur. Karbonhidrat içeriği yüksek besinler, beyinde triptofan ve seratonin seviyesini artırarak stres azaltıcı etkisi gösterir. Ayrıca yüksek yağ ve karbonhidratın alımının da hipotalamus pituiter ve adrenal axis aktivitesini azaltarak stres yanıtını azaltır. Dolayısıyla yüksek karbonhidratlı ve yağlı bir besin tüketmeniz olumsuz duygularının azalmasında etkilidir. Sonuç olarak duygusal beslenme besin seçimini etkilemesinin yanı sıra yeme hızı ve tüketim miktarını artırır.
Duygusal açlık konusunda destek almak ve beslenme tarzınızı değiştirmek istiyorsanız online diyet programları sayfamı ziyaret ederek online diyetisyen hizmetlerinden hemen faydalanabilirsiniz.
Sağlıklı ve mutlu günlere!