Günümüzde pek çok kişi kendini yemek yerken duygularını bastırmaya çalışırken bulabiliyor. İşte bu noktada duygusal yeme bozukluğu kavramı karşımıza çıkıyor. Peki, bu durum tam olarak nedir? Neden ortaya çıkar ve nasıl baş edilebilir?
Duygusal yeme; stres, üzüntü, sıkıntı gibi duyguların yeme davranışına etkisini ifade eder. Burada amaç gerçekten açlığı gidermek değil, duyguları hafifletmek ya da bastırmaktır. Genelde yüksek kalorili, şekerli ya da yağlı yiyecekler tercih edilmektedir.
Duygusal yeme davranışının sık ve kontrolsüz hale gelmesi, kişiye zarar vermeye başlar. Bu duruma duygusal yeme bozukluğu denir. Bu bozukluk, kişinin sağlıklı beslenme alışkanlıklarını bozar. Kilo alımına yol açar. Uzun vadede psikolojik sorunlarla birlikte görülmektedir.
Duygusal yeme bozukluğu bazen binge eating (tıkınırcasına yeme) davranışlarıyla da ilişkilendirilmektedir. Ancak her duygusal yeme davranışı bir bozukluk değildir. Bunun bozukluk düzeyinde sayılması için davranışın sürekli ve kontrol dışında olması gerekir.
Duygusal yeme bozukluğu, olumsuz duygularla başa çıkmak için yemeğe yönelmesiyle ortaya çıkar. Stres, kaygı, yalnızlık, üzüntü gibi duygular yemek yeme davranışını tetikler. Bu durum ile yemekle duygular arasında bir bağ kurar. Zamanla kontrolsüz ve sağlıksız yeme alışkanlıklarına dönüşür.
Duygusal yemenin nedenleri arasında çocukluk travmaları, iletişim eksikliği, kısıtlayıcı diyetler bulunmaktadır. Sürekli diyet yapmak bu yiyeceklere karşı kontrol kaybına yol açar.
Ayrıca biyolojik ve çevresel faktörler de etkili olabilmektedir. Serotonin ve dopamin gibi hormonların dengesizliği, tatlı ve karbonhidrat isteğini artırır. Medya, sosyal çevre ve yiyecek reklamları da yeme davranışını tetikler. Sonuçta, duygusal yeme bozukluğu genelde birden fazla faktörün bir araya gelmesiyle gelişir. Çözüm için bu nedenlerin fark edilmesi önemlidir.
Kişinin açlık değil duygusal nedenlerle yemek yemesidir. Aşağıda bu duruma işaret eden yaygın belirtiler yer almaktadır. İşte duygusal yeme bozukluğu belirtileri:
Bu belirtiler sık sık yaşanıyorsa, profesyonel destek alınması önerilmektedir. Hem psikolojik hem de beslenme odaklı destek, duygusal yeme döngüsünü kırmada etkilidir.
Duygusal açlık ve fiziksel açlık, birbirinden oldukça farklı iki ihtiyaç türüdür. Fiziksel açlık, vücudun enerjiye gerçekten ihtiyaç duyduğunda ortaya çıkar. Genellikle yavaş yavaş hissedilmektedir. Mide gurultusu, enerji düşüklüğü, baş ağrısı gibi fiziksel sinyallerle kendini belli eder. Her tür yiyecekle giderilebilmektedir.. Yemek sonrasında bir doygunluk ve memnuniyet hissi oluşur. Duygusal açlık ise aniden ortaya çıkar. Genellikle belirli yiyeceklere, özellikle şekerli veya yüksek kalorili gıdalara karşı yoğun istek gelişir. Bu tür açlık, stres, öfke, yalnızlık, can sıkıntısı gibi duygularla tetiklenmektedir. Kişi yemek yedikten sonra genellikle suçluluk, pişmanlık ya da utanma hissedebilmektedir. Duygusal açlıkta yeme davranışı kontrolsüzdür ve doygunluk hissi kolay kolay fark edilmez. Bu farkları ayırt edebilmek, sağlıklı yeme alışkanlıkları geliştirmek için kritik bir adımdır.
Çözümünde hem zihinsel hem de davranışsal stratejiler geliştirilmelidir. İşte etkili çözüm önerileri:
Duygusal yeme bir irade sorunu değil, bir baş etme biçimidir. Doğru destekle sağlıklı yollar geliştirmek mümkündür.
Duygusal yeme ile başa çıkmak için önce açlık nedeninizi fark edin. Fiziksel mi yoksa duygusal mı olduğunu ayırt etmeye çalışın. Ardından duygularınızı yönetmek için yemek dışında alternatif yöntemler geliştirin.
Stres, en yaygın tetikleyicilerinden biridir. Çünkü vücut stres anında rahatlamak için hızlı enerji sağlayan yiyeceklere yönelir. Bu durum, yemeği bir başa çıkma mekanizması haline getirir. Sağlıksız yeme döngülerine yol açabilir.
Duygusal zorlanma yaşayan kişilerde sık görülür. Stres, kaygı ve depresyon bu durumu tetikler. Kişi, duygularını bastırmak için yemeği bir kaçış yolu olarak kullanabilir.
Duygusal yeme bozukluğunuz varsa, fiziksel açlık hissetmeden aniden yemek yeme isteği duyabilirsiniz. Özellikle stresliyken yüksek kalorili yiyeceklere yönelirsiniz. Yedikten sonra suçluluk veya pişmanlık hissedebilirsiniz.